Zehra hayat dolu, meraklı, ablasına hayran bir kız.Evin Mlada Setra'sı yani küçük kız kardeşidir. Arkadaşları dahi ona Zehra değil Mlada Setra diye seslenir.
Zehra ablasının bilgisine ve güzelliğine hayran bir kız. Akşamları odalarına çekildiklerinde ablası ona varoluşçuluk ile ilgili düşüncelerini anlatır.Zehra merak ettiklerini sorar özellikle Paris hayallerine sıra gelince ikisi de mutlu bir uyku çekerler.
Zehra ve Esma'nın düşlerini Paris süsler.Esma oyuncu olacağını anlatır Zehra ise mutlaka Esma'nın oyuncu olacağına kalpten inanır. Çünkü Srebrenitsa'da gördüğü hiç bir kız ablası kadar güzel ve bilgili değildir.
Samir ise evinin hemen yakınındaki nehirde diğer çocuklarla birlikte yüzer. Çok hızlı yüzerdi ve Samir de bunun farkındaydı. O yüzden Samir hep söylediği söz en hızlı yüzen Yugoslav ben olacağım.
Ama 1991 yılında Yugoslavya artık Yugoslavya olmayacaktı. Mutlu ailesi artık acılar içinde hayatta kalma savaşı vereceklerdi.
Zehra ve ailesi hayatta kalabilecekler mi?
Carsten Angel gerçekten Bosna'da yaşanan acılar küçük bir kızın gözünden en saf haliyle anlatmış.Hayaller,umutlar ve acılar hepsi bir arada. Kitap beni kendine çekti ve sıkılmadan okudum. Çünkü sadece tek bir yönden ilerlemiyor konu hep bir umut var ve okurken umutların gerçekleşmesini istedim.Başarılı ve gerçekçi bir roman.
Keyifli Okumalar...
Cansu
Sayfa Sayısı : 607
Yayınevi : Pegasus
Puanım : 10/7
0 yorum: